Son yılların gözde meyvelerinden narın yararları saymakla bitmiyor
Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane…
İçeriğindeki zengin bileşenlerle birçok kanser hastalığı ve koroner rahatsızlıklara karşı güçlü bir koruyucu olan nar, son dönemin gözde meyvelerinden… Yüksek antioksidan aktiviteye sahip olan nar, B ve C vitaminleri, potasyum ve polifenolik bileşenler sayesinde sinir sistemini korumaya da oldukça yardımcı. Türkiye’de 2008 yılında yaklaşık 6,5 milyon litre tüketilen nar suyu, son yıllarda meyve suyu üreticilerinin % 100 ve karışık olarak piyasaya sunduğu ürünlerde sık sık karşımıza çıkmaya başladı. Tüketim miktarı henüz çok yüksek düzeyde olmasa da, nar suyu sağlık açısından üzerine çektiği ilgiyle geleceğin yıldızları arasında görülüyor.
Nar, yüksek antioksidan özelliği ile son yıllarda ön plana çıkan kırmızı meyvelerin arasında en çok dikkat çeken konuma yerleşiyor. ‘Besinsel içerik yönünden en zengin meyveler’ arasında tanımlanan nar, kalsiyum, B6, B9 ve C vitaminleri ile demir, magnezyum, fosfor ve potasyum gibi sağlıklı beslenme açısından büyük önem taşıyan bileşikler yöününden zengin. Dünya nar üretiminde 3’üncü sırada yer alan Türkiye’de nar üretimi geçtiğimiz 4 yılda %60 civarında arttı. Kendine özgü tadının damağımızda yaptığı etkiye benzer şekilde, sağlıklı beslenme açısından da gözleri kamaştıran narın aynı dönemde meyve suyuna işlenen miktarı %180 artış gösterdi..
Nar suyu kırmızı şarap ve yeşil çaydan 3 kat daha fazla antioksidan etkiye sahip
Narın yüksek potansiyelini fark eden Kaliforniya Üniversitesi’nin 10 yıl önce yaptığı bir araştırmada, serbest radikallerin etkilerinin azalmasını sağlayan antioksidanlar bakımından narın çok zengin olduğu ve bu açıdan ön plana çıkarılan yeşil çay ve kırmızı şarabın üç katı fazla etki sağladığı iddia ediliyor. Bu bilimsel araştırmanın yayınında yer alan bir diğer dikkat çekici nokta ise, ambalajlı nar sularının laboratuarda sıkılarak hazırlanan nar sularından daha yüksek antioksidan etkisi olduğunun belirtilmesi. Bunun raflarda tüketiciye sunulan nar sularının meyve tanenleri ayrılmadan sıkılıyor olmasından kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Nar ve suyu prostat, meme ve kolon kanserlerinin gelişimini engellemeye yardımcı olur
Son yıllarda nar ve nar suyu tüketiminin bazı kanser türleri ile ilişkisinin incelendiği birçok bilimsel araştırma yayınlanmıştır. Bunların sonuçlarına göre nar ve suyunun tüketiminin hücre yenilenmesinin oldukça önemli olduğu meme, prostat ve kolon kanseri hastalıklarında, hem iltihabı önleyen özelliği hem de antioksidan etkisiyle, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabiliyor. İçeriğinde bulunan ve kanserli hücrenin gelişimini engelleyen fenolik asitler sayesinde ayrıca nar, kemoterapi tedavisi sırasında da oldukça destekleyici bir etki gösteriyor.’
Yine uluslararası bilimsel araştırmalarda pektin, askorbik asit, kalsiyum, potasyum ve polifenolik bileşiklerden oldukça zengin olan nar, nöro-protektif özelliği sayesinde Alzheimer hastalığına bağlı ortaya çıkan zararlı proteinleri yarıya indirebildiği belirtiliyor.
Günde bir bardak nar suyu koroner hastalarda kan dolaşımını artırıyor
Aynı zamanda yüksek antioksidan aktivitesi sayesinde kötü kolesterol düzeyini düşürüp iyi kolesterolü yükselten nar, koroner hastalıkların riskini de azaltmaya yardımcı oluyor. Amerikalı bilim adamlarının nar suyunun kalp hastaları üzerindeki etkisini araştırdıkları çalışmalarının sonuçları şöyle açıklanıyor:
“Kalbe kan pompalanmasını azaltan koroner hastalıklara sahip iki grup alarak, 3 ay boyunca bir gruba günde bir bardak nar suyu içirdik. Diğer grup ise nar suyu görünümlü bir plasebo’yu aynı sıklıkta tüketti. 3 ay sonra ikinci grubun kalbine pompalanan kanda yüzde 18 oranında bozulma gözlemlenirken, nar suyu içen grupta kan dolaşımının yüzde 17 artış gösterdiği ortaya çıktı.”
Konuyla ilgili Britanya Kalp Vakfı ise antioksidan etkisiyle narın, kötü kolesterolü ve kalp hastalıklarına neden olan damarlarda oluşan plakları engellemeye büyük bir yardımı olduğunu vurguluyor.
Meyve suyu tatları arasında yeni yıldız
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Genel Sekreteri Ebru Akdağ, Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de tüketimdeki büyümesini sürdüren narın %100 meyve suyu kategorisinde elma, karışık ve portakalın ardından 4. sırada yer aldığına dikkat çekiyor. Akdağ sözlerine şöyle devam ediyor; “Türkiye’de meyve suyuna en çok işlenen klasik meyveler elma, şeftali, kayısı, portakal ve vişnedir. Son yıllarda sahneye çıkan narın diğer rakiplerini geride bırakarak klasik tatları takip edenler arasında ilk sıraya yükseldiğini görüyoruz. Sağlıklı beslenmeye olan etkisi kadar, aynı nedenle Dünya’daki ilginin de artması ile nar suyu ihracatı bakımından ülkemiz önemli bir fırsat yakaladı. Bunun farkına varan üreticiler de nar plantasyonlarını arttırdığı için üretimin giderek büyümesini bekliyoruz.
Kaynaklar hakkında
- Antioxident Activity of Pomegranate Juice and Its Relationship with Phenolic Composition and Processing, Kaliforniya Üniversitesi, J. Agric. Food Chem., 2000, 48 (10), pp 45814589
- Breast Cancer Research and Treatment (Meme Kanseri Araştırma ve Tedavisi) Volume 21, 2002
- James Kumi-Daika, PhD, Florida Atlantik Üniversitesi (Davie)’nde Biyoloji bölümü yardımcı profesörü
- Stephen Daniells, Ekim 2006, Pomegranate juice may cut Alzheimer’s risk. http://nutraingredients-usa.
com/Research/Pomegranate- juice-may-cut-Alzheimer-s-risk ) - Türkiye İstatistik Kurumu
Değerli katkıları için MEYED'e teşekkürler...
Meyed hakkında: 1993 yılında kurulan Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) bünyesinde 42 üye firma bulunmaktadır. Sektördeki firmaların tümünü aynı çatı altında birleştiren MEYED, 1997 yılından bu yana Uluslararası Meyve Suyu Üreticileri Federasyonu (IFU) ve 2005 yılından bu yana Avrupa Meyve Suyu Birliği’nin (AIJN) üyesi. Derneğin başlıca amaçları; meyve suyu kavramını kamuoyuna doğru tanıtmak, sektör içi işbirliğini geliştirmek, firmalar arasındaki bilgi değişimini hızlandırmak, konu ile ilgili araştırmaları desteklemek, kamuoyunu ve ilgili kuruluşları meyve suyu faydaları konusunda bilgilendirmektir.