AfiyetOlsun.NET
| 1999 dan beri Internet'in en 'LEZZETLİ' adresi
  • Giriş Yap
  • Üye Ol
  • Günün Menüsü
  • Yemek Tarifleri
  • Videolu Yemek Tarifleri
  • Mutfak Perisi
  • Tarif Gönder
  • Tarif İsteği Yap
  • Günün Tarifi
  • Mutfaklar
  • Blog
  • İletişim
  • Diyet
  • RSS
    • Yemek Tarifleri
    • Blog Yazıları

Yemek Tarifi Arama

Kategoriler

  • Ayın Dosyası14
  • Ayın Mekanı6
  • Haberler28
  • Kalori Cetveli2
  • Kullanıcılardan Gelenler37
  • Masa Düzeni1
  • Medyada afiyetOlsun1
  • Ölçüler1
  • Püf Noktaları1
  • Sağlıklı Yaşam14
  • Sorularınız4
Anasayfa » Yazılar » Ayın Dosyası yazıları » Soyanın Sağlıkla İlgili İddiaları Onaylandı

Soyanın Sağlıkla İlgili İddiaları Onaylandı

Soyanın Sağlıkla İlgili İddiaları Onaylandı
9 Kasım 2007

Dünyanın saygın kurumlarından biri olan FDA (ABD Tarım Bakanlığı Gıda ve İlaç Dairesi), Soya proteininin Sağlıkla İlgili İddiasını Onayladı

FDA, kroner kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltmak için, her gün 25 gr. Soya proteini tüketilmesini öngörmektedir.


Doymuş yağlardan ve kolestrolden düşük bir diyetin yanı sıra, günde, 25 gr. Soya protein tüketilmesinin, kalp hastalıkları riskini azaltacağı görüşü, 50 bağımsız araştırmanın sonucu olup Amerikan Gıda ve İlaç Dairesince (FDA) kabul edilmiştir. 
 

FDA, 20 Ekim 1999 tarihinde, soya proteini tüketimi ile azalan kroner kalp hastalıkları arasındaki ilişkinin, içeriğinde soya proteini bulunan gıdaların ambalajlarında ve etiketlerinde kullanılmasını onayladığını duyurmuştur. Günde 25 gram soya proteini almak için, içinde 18 gram granül soya proteini (soya kıyması) bulunan bir hamburger yemek ve yarım bardak soya sütü içmek yeterlidir. Bu sağlık önerisinin kabulü ile birlikte, Amerika'da gıda sanayii soya proteini içeren yeni ürünler üretmeye ağırlık vermeye başlamıştır. 
 

Yakın zamanda soya bünyeli gıda maddelerine duyulan ilginin bu derece artmasındaki nedeni, soyanın sadece kaliteli bir protein kaynağı olması, besin öğeleri içeriğinin iyi olması veya FDA tarafından onaylı bir sağlık önerisine sahip bulunması ile açıklamak 
yetmez. Soyanın önemli ek besin (dietary supplement) gereksinimlerimizden İzoflavonlar'ı en zengin ve istenilen yapıda içeren tek kaynak olması sebebiyle pek çok kronik hastalık riskini azaltıcı yöndeki etkisi bu ilginin gelişmesindeki en büyük nedendir. Bilim adamları tarafından, 50 yıl öncesinden beri varlığı bilinen ve bir tür "phytochemicals" yani "bitki kimyasalları" olarak adlandırılan izoflavonlar hakkında ancak 90'lı yıllarda bilimsel yazılar kaleme alınmıştır. Pek çok pytochemicals gibi bitki bünyesinde üretilen izoflavonlar, diğer bitki kimyasallarına kıyasla, doğada, gıda olarak tüketebilen bitki türlerinin çok azında rastlanırlar. Soya, izoflovanların, diğer gıdalarda bulunan bitki kimyasallardan daha yüksek konsantrasyonda bulunduğu tek bitkisel gıdadır. 


 
İzoflavonlara duyulan ilgi pek çok araştırmanın başlamasına neden olmuştur; şüphesiz ki bunların en önemlisi 1990 senesinde Ulusal Kanser Enstitüsü'nün izoflovanların kanseri önleyici potansiyel etkilerini ortaya çıkarmak için başlattığı ve yaklaşık 3 milyon dolara mal olan çalışmalarıdır. 
 
Araştırmacılar sadece bu etkilerle yetinmeyip, izoflovanların osteoporoziz, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon gibi diğer hastalıklara olan etkilerini de bulmaya yönelmişlerdir. Soyanın bünyesinde bulunan iki ana izoflavon çeşidi genistein ve daidzein olarak adlandırılırlar. Yapısı itibari ile "bitkisel östrojen" (phytoestrogens) olarak isimlendirilen izoflovanlar, aynı östrojen gib davranırlar ve östrojen reseptörlerine bağlanarak östrojenik etkiyi uygularlar. 
 

 Bununla beraber etkileri, normal östrojen aktivitesinin binde biri ile onbinde biri kadar olup, son derece düşüktür. Fakat soyalı gıdalar tüketen insanlarda kandaki izoflavon düzeyi, endojen östrogen düzeyinin 10,000 katından daha 
yüksek seviyelere ulaşabilir. İsoflavonların kandaki bu yüksek konsantrasyonu, başta belirtilen ve göreceli bir kavram olarak betimleyebileceğimiz zayıf aktivite durumunu ortadan kaldırır. İzoflavonların sahip olduğu bu eşsiz güç yani östrojenik aktiviteleri benzersiz ve tamamen doğal bu maddelerin, menopoz sonrası kadınlara tatbik edilen östrojen hormonu terapisine potansiyel bir alternatif olarak değerlendirilebileceği yorumunu doğurmuştur. Araştırmalar, ayrıca izoflavonların, kalp hastalıkları ve osteoporoziz (kemik erimesi) gibi rahatsızlıklarda, yaşla beraber oluşan riskleri azaltıcı yönde rol oynadıklarını ve menopoz sonrası ateş basması gibi semptomların giderilmesinde etkili olduklarını ortaya koymuştur. İzoflavonların bu hastalıklara karşı insan vücudunda ne tür bir mekanizma oluşturdukları ile ilgili araştırmalar devam etmektedir.
 
Bunlarla birlikte, diğer bir durum da izoflavonların endojen östrojen fazlalığına karşı uyguladıkları anti-östrojenik etkileridir. Böylece, isoflavonların göğüs ve endometriyal kanserler gibi hormonlarla ilişkili kanser risklerini azaltıcı yöndeki etkileri de açıklanmış olur.  
Burada önemle belirtmeliyiz ki, izoflavonların insan sağlığına faydaları sadece östrojenik veya antiöstrojenik etkileri ile sınırlı kalmaz. Yapılan yüzlerce çalışma, genistein isimli izoflavonın, hormon ilişkili olsun olmasın pek çok tipteki kanserli hücrenin (örneğin deri, prostat, akciğer, ve kolon kanseri gibi) oluşmasını engellediğini ortaya koymuştur.
 
 Genistein anormal hücre oluşmasına neden olan enzimlerin aktivitesini ortadan kaldırarak bu etkiyi sağlar. Bu durumu basit bir örnekle netleştirmek gerekirse, 1998 yılında A.B.D.'de her 15 dakikada bir prostat kanserli bir erkeğin ölümünün aksine, soyalı gıdaların
tüketimine dayanan diyet alışkanlığı olan Japonya'da bu oranın Amerika'dakinin beşte biri olmasıdır. Zengin bir genistein kaynağı olan soyanın, bu derece düşük kanser oranı yakalamada etkisi açıktır.
Izoflavonlar soyanın protein içeriği ile birleşir ve gıda sanayiinde geniş kullanım imkanı bulan proteinlerinin faydalarını bir kat daha güçlendirirler. Diyetlerde et proteinin bir bölümünü soya proteini ile değiştirilmesi, özellikle yüksek kolesterol seviyesine sahip kişilerde (240 mg/dl) kandaki kolesterol oranını düşürürken, hem de birey başına günlük alınması gereken 50 mg'lık izoflavonun bir kısmının karşılanmasını sağlar. 
 

4.836 Tarif Sayısı
75.235.401 Toplam Okunan Tarif Ssayısı
63.669 Üye Sayısı
  • Hakkımızda
  • İletişim

Copyright © 1999 AfiyetOlsun.NET
1999 dan beri Internet'in en 'LEZZETLİ' adresi Türk ve Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Her türlü görüş ve sorularınızı info@afiyetolsun.net adresine gönderebilirsiniz.
Son Güncelleme : 16 Şubat 2019 Cumartesi
  • Yemek Tarifleri
  • Günün Menüsü
  • Yemek Tarifi Sitesi
  • Afiyet Olsun
  • İftar Yemekleri
  • Sahur Yemekleri
  • İftar Menüleri
  • Tatlı Tarifleri
  • Kek Pasta Tarifleri
  • İçecek Tarifleri
  • Sos Tarifleri
  • Salçalı Sos Tarifi
  • Poğaça Tarifleri
  • Kurabiye Tarifleri
  • Pratik Yemek Tarifleri
  • Diyet Yemek Tarifleri
  • Çalışanlar için Yemek Tarifleri
  • Diyet
  • Diyetisyen
  • Jooble | Aşçı iş ilanları
  • RSS Tarif
  • RSS Yazılar
  • Blog
  • Instagram
  • Facebook
  • Youtube
  • Google+